SON DAKİKA

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Haber10.com

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Yerel Haber » Yazma Eserlerin Sahteleri Kullanılan Yöntemlerin Anlaşılması Için Sergilenecek Haberi

Yazma Eserlerin Sahteleri Kullanılan Yöntemlerin Anlaşılması Için Sergilenecek Haberi

Türkiye'nin farklı kentlerindeki tarihi eser dolandırıcılığı operasyonlarında ele geçirilen sahte Tevrat, İncil gibi materyallerin analiziyle oluşturulacak envanter, yazma eserlerin taklitlerinin daha kolay belirlenmesi için yol gösterecek.

Yayınlanma:
Yazma Eserlerin Sahteleri Kullanılan Yöntemlerin Anlaşılması Için Sergilenecek Haberi

Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğünde, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ile yürütülen çalışma kapsamında, orijinal eserlere büyük benzerlik gösteren sahte İncil ve Tevratlar, alanının uzmanlarınca, detaylı incelemeye ve analizlere tabi tutuluyor.

Envanter çalışması tamamlandıktan sonra, farkındalık sağlamak için sergi de düzenlenecek.

NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Erken Hristiyan ve Bizans Sanatları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, AA muhabirine, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü ile ortak yürüttükleri çalışmayla çok faydalı bir veri tabanı oluşturmayı planladıklarını söyledi.

Birçok medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yapan, binlerce yıllık geçmişe sahip Anadolu’nun eşsiz bir tarihi eser zenginliği bulunduğunu belirten Mimiroğlu, bunun, eserlerin sahtesinin üretimini ve dolandırıcılığını da tetiklediğini dile getirdi.

Dolandırıcıların, inandırıcılığı artırmak için değerli madenleri kullanmaktan kaçınmadığına dikkati çeken Mimiroğlu, şunları kaydetti:

“Ceylan derisine yazılı İnciller, parşömenler gibi efsaneler çok dolaştığı için deri malzemenin yoğun olarak, hem cilt hem de yapraklarda kullanıldığını görüyoruz. Sahte eserler, eski görüntüsü vermek amacıyla, oksitlenmesi için genellikle kanalizasyonda veya hayvan dışkısında ya da toprakta aylarca, yıllarca bekletiliyor. Altın, gümüş gibi değerli madenler kullanılarak, eserin öneminin daha da artırılmasına çalışılıyor. Metal muhafazalar, değerli taşlarla süslemeler, bezemeler görüyoruz. Bazen de taş sandık boyuna gelebilecek kadar ağır oymalar yapıldığını görüyoruz. Sahtecilikte sınır tanımıyorlar. Bazı yazmaların da ciltlerinin orijinal, içinin sahte olduğunu tespit ettik. Aklınızın alabileceği her türlü teknik, el becerisinin imkan verdiği ölçüde kullanılmış.”

“Bu veriler doğrultusunda çok daha rahat şekilde karşılaştırma yapabilecek”

İncillerin yüksek meblağlara satıldığı veya Barnabas İncili gibi tarihsel İncillerin Anadolu’da olduğu hikayelerinin etkisiyle üretilen sahte eserlerin tespitinde, oluşturacakları envanterin yol gösterici olacağını anlatan Mimiroğlu, şöyle konuştu:

“Materyallerin üç boyutlu modellemelerini alıyoruz, dijital ikizlerini oluşturuyoruz. Özellikle figürlü kısımları ve ciltleri üzerinde çalışıp incelemeler yapıyoruz. Yüksek kaliteli olarak taramalarını alıyoruz. Farklı metotlarla kullanılan boya analizlerini de yapmayı planlıyoruz. Yaklaşık birkaç hafta sürecek bir çalışma bu. Elde ettiğimiz sonuçları sergi kapsamında kamuoyuna duyuracağız. Bu çalışmayla ön tespit ve envanter oluşacak. Bir uzman, bu veriler doğrultusunda çok daha rahat şekilde karşılaştırma yapabilecek.”

Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin de sahteciliğin yayılmaması için biriktirip muhafaza ettiklerini, aslına çok benzeyen sahte kitaplarla, farkındalık oluşturmak için bir sergi açmayı planladıklarını anlattı.

Akademisyenler ve kurum uzmanlarınca, hummalı bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Şahin, “Elimizde şu an için 32 eser var. Bir taraftan da çeşitli kaynaklardan bize gelmeye ve birikmeye devam ediyor. Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, yazma eserlerle ilgili Türkiye’de tek uzmanlaşmış en önemli kurumlardan birisidir. İstanbul’da bulunanlarla beraber ciddi bir koleksiyon oluşturmuş durumda.” diye konuştu.

Muhabir: Serhat Çetinkaya

İlgili Haberler