Belgesel ve kurmaca kısa film kategorisindeki yapımların yarışacağı festivalde, spor alanında film üretmek isteyen yönetmen ve yapımcıların desteklenmesi hedefleniyor.
Spor temalı kısa film ve belgesel filmler için yeni bir mecra olması amacıyla hayata geçirilen festivalin forum bölümünde, spor belgeseli ya da spor temalı kısa film çekmek isteyenlerin projelerine yapım desteği de verilecek.
“23 ülkeden 95 film başvurdu”
Festivale ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Demirkıran, festivale 23 ülkeden 95 filmin başvurduğunu belirterek, “İki ana yarışma kategorimiz var. Bu kategorilerde sekizer film finale kalacak ve ‘En İyi Film Ödülü’ için yarışacak. Bunun dışında bir seçki de hazırlıyoruz. Hem başvuran filmler arasından hem de Türkiye’de daha önce yapılmış ama çok az izleyiciye ulaşmış spor filmlerini seyirciyle buluşturmak istiyoruz. Aynı zamanda kült spor filmlerini de izleyiciye sunacağız.” dedi.
Özellikle perdede izlenemeyen, televizyondan ya da dijital platformlardan ulaşılabilen spor filmlerinden bir seçki hazırladıklarını aktaran Demirkıran, şunları kaydetti:
“Bu seçkinin içinde yerli ve yabancı filmler var. Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra nispeten akademik ya da aktüel anlamda sinema ve sporla ilişkili söyleşiler ve atölyeler de düzenleyeceğiz. Sinemayı sevip, sporu merak edenlerle sporu sevip, sinemayı merak eden insanların bir araya geldiği 4 günlük bir festival atmosferi oluşturmak istiyoruz.”
“Festival yapmak gibi bir hayalim yoktu”
Gökçe Kaan Demirkıran, uzun yıllardır belgesel ve spor belgeselleri alanında çalışmalar yaptığını dile getirerek, “Spor tarihi de çalışma alanlarımdan bir tanesiydi. Aslında bu festival 10 yıllık birikimin sonucunda aklıma gelen bir şeydi. Bunun birkaç önemli sebebi var. Bunlardan bir tanesi yurt dışında çok fazla spor filmleri festivali yapılıyor. Bir de ben Türkiye’de çok fazla festivali takip ettim ve orada şahsi olarak gözlemlediğim eksiklikler ya da farklılıklar gördüm. Biraz gönlüme göre bir festival yapmak istedim.” diye konuştu.
Yönetmenlik ve prodüktörlük yaptığını sözlerine ekleyen Demirkıran, şöyle devam etti:
“Festival yapmak gibi bir hayalim yoktu ama biraz iş başa düştü. 21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamladık. Türkiye’de bir spor filmleri festivali olması gerekiyor. Bunun için de son yıllarda gözlemlerim var. Dijital platformların hayatımıza girmesiyle birlikte dünyayı daha senkronize takip eden, sporun sahadaki kazanma duygusunun yanı sıra farklı taraflarını da alan, takip eden insanlar olduğunu keşfettim. O yüzden böyle bir adım atılması gerektiğine inandım.”
“Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” özel gösterimi yapılacak
Demirkıran, son dönem sinema endüstrisinde çok fazla hikaye olduğunu dile getirerek, “21. yüzyılda da bu hikayeler devam ediyor. Spor filmleri derken aslında ana teması, kurgusunda spor içeren, spora dair bir hikayeyi, karakterleri barındıran, spor etrafında şekillenen filmleri kastediyoruz.” dedi.
Festivalde “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” filminin de gösterileceğini vurgulayan Demirkıran, “Bu sene filmin 25. yılı ve özel bir gösterim yapmak istiyoruz. Türkiye’deki önemli spor filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Futbol etrafında ve hayata dair bir hikaye anlatıyor. Bunun yanı sıra biyografik, belgesel ya da kurmaca filmler de var. Hatta Türk sinemasının tarihinde, unutulmuş filmler var. Onları da göstermek istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Beş yıllık bir planım var”
Yönetmen ve yapımcı Demirkıran, farklı sinemanın insana düş dünyası sunduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sinemanın hayatın bir yansıması olduğuna inanıyorum. Hayatın içinde spor, spor endüstrisi ve spor karakterleri de önemli bir yer tutuyor. O yüzden perdeye yansıyan hikayeler sporla çok uyumlu oluyor. Sadece kazananların değil, kaybedenlerin hikayesi de çok öğretici ve tutkuyla izleyiciye yansıtılabilecek çok şey barındırıyor. Sinema ve spor, hayatın tam ortasında yer alan ve sanayi devrimi sonrası dünyanın iki önemli eğlencesi haline geldi.”
Festivalde en önemli şeyin sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Demirkıran, “Beş yıllık bir planım var. Beş yıl içinde sürdürülebilir, saygın, Türkiye’deki insanların film üretmek, izlemek, katılmak için heyecanlandığı, dünyanın farklı coğrafyalarından yönetmenlerin ve yapımcıların başvurmak için merakla beklediği bir festival oluşturmak istiyorum. Her sene üstüne koyarak bunu geliştirmeyi planlıyorum.” ifadelerini kullandı.
Demirkıran, festivalin somut bir katkı sağlamasını hedeflediklerini söyleyerek, “Birinci yıldan itibaren bir film projesi destekleme platformu oluşturduk. İsmi ‘Sports Film Lab’ ve son başvuru tarihi 1 Mart. Spor temalı kurmaca kısa film veya belgesel çekmek isteyen özellikle genç arkadaşlar, öğrenciler, projeleri varsa veya bir proje yazarlarsa bu platforma başvurabilir. Bir prodüksiyon desteği ödülümüz var, bir de post prodüksiyon ödülü olacak.” şeklinde konuştu.
Yönetmen Hayri Çölaşan’ın festival danışmanlığını üstleneceği festivalde, Prof. Dr. Cenk Demirkıran görüntü yönetmeni olarak yer alacak.
Muhabir: Ömer Mirza Şeker