SON DAKİKA

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Haber10.com

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Yerel Haber » Msb: Bölge Güvenliğinin Tesisi Için İsrail’in Yayılmacı Ve Işgalci Tavrından Vazgeçmesi Gerekmektedir Haberi

Msb: Bölge Güvenliğinin Tesisi Için İsrail’in Yayılmacı Ve Işgalci Tavrından Vazgeçmesi Gerekmektedir Haberi

Milli Savunma Bakanlığınca (MSB), "Bölge güvenliğinin tesisi için; İsrail’in yayılmacı ve işgalci tavrından vazgeçmesi, uluslararası toplumun ise İsrail'in bu hukuksuzluğuna engel olma sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir." ifadesine yer verildi.

Yayınlanma:
Msb: Bölge Güvenliğinin Tesisi Için İsrail’in Yayılmacı Ve Işgalci Tavrından Vazgeçmesi Gerekmektedir Haberi

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin beka ve güvenlik için terörle mücadelesini ve hudut güvenliğinde etkin tedbirler almayı kararlılıkla sürdürdüğüne vurgu yapan Aktürk, “Son iki haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyinde icra edilen terörle mücadele operasyonları ile 18 terörist etkisiz hale getirilmiş, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 1 PKK’lı terörist teslim olmuş, bölgede yapılan arama tarama faaliyetlerinde tespit edilen mağaralarda teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Aktürk, hudutlarda ise 8’i terör örgütü mensubu olmak üzere yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 209 kişinin yakalandığını, 4 bin 43 kişinin ise hududu geçemeden engellendiğini belirtti.

Böylece 1 Ocak’tan bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil etkisiz hale getirilen terörist sayısının 555 olduğu bilgisini veren Aktürk, hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısının 1372, engellenen kişi sayısının da 21 bin 358 olduğunu söyledi.

Aktürk, ayrıca son iki haftada gerçekleştirilen operasyonlarda yaklaşık 10 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildiğinin bilgisini de verdi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, uluslararası platformlarda üstlendiği sorumluluklar ile ikili ilişkiler çerçevesinde bölgesel ve küresel güvenlik, barış ve istikrara önemli katkılar sunmaya devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, şunları kaydetti:

“Bu vesileyle, 1952 yılından bu yana aktif, yapıcı ve saygın bir üyesi olduğumuz NATO’nun 76’ncı kuruluş yıl dönümünü bir kez daha kutluyoruz. Türkiye, İttifak’a katıldığı günden bugüne kadar olduğu gibi üstlendiği tüm görev ve misyonları başarıyla yerine getirmeye devam edecek, NATO’ya önemli ve belirleyici katkılarda bulunmayı sürdürecektir. 107 yıl önce Taşnak ve Bolşevik çeteleri tarafından Azerbaycan Türkü kardeşlerimize karşı gerçekleştirilen mezalimde hayatını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyor, kardeş Azerbaycan halkının acısını gönülden paylaşıyoruz. Diğer yandan, Milli Mücadelemizin başladığı süreçte ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve bugün dünyanın önde gelen haber ajansları arasında yer alan Anadolu Ajansının 105’inci, ülkemizin huzur ve güvenliği için kahramanca ve fedakarca görev yapan Türk Polis Teşkilatımızın 180’inci kuruluş yıl dönümlerini kutluyoruz.”

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in faaliyetlerine ilişkin bilgiler de veren Tuğamiral Aktürk, “Sayın Bakanımız bugün, Sayın Cumhurbaşkanımızın Endonezya Cumhurbaşkanı ile gerçekleştireceği görüşmeye refakat edecek, yarın da Antalya Diplomasi Forumuna katılacaktır.” bilgisini paylaştı.

İsrail

Tuğamiral Aktürk, İsrailli yetkililerin son açıklamaları ve kutsal mekanlardaki kışkırtıcı davranışlarının bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdığına dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:

“İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını ve Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim faaliyetlerini sürdürmesinin yanında bölge ülkelerine yönelik saldırılarını durdurmaması bölgemizin istikrar ve barışına zarar vermektedir. Kendisine yönelen bir tehdit veya saldırı bulunmadığı halde yersiz ve temelsiz gerekçelerle Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermeye, güvenlik ve istikrarını bozmaya yönelik provokasyon amaçlı saldırılarını sürdüren İsrail’in bu saldırıları bir an önce sonlandırılmalıdır. İsrail’i iyi komşuluk prensiplerine uygun hareket etmeye ve Suriye’nin istikrar ile güvenliğine katkı sağlamaya davet ediyoruz. Bölge güvenliğinin tesisi için; İsrail’in yayılmacı ve işgalci tavrından vazgeçmesi, uluslararası toplumun ise İsrail’in bu hukuksuzluğuna engel olma sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir.”

Eğitim-tatbikat faaliyetleri ve uluslararası görevler

Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, yürütmekte olduğu operasyonlar ve görevlerin yanı sıra etkinlik ve caydırıcılığını daha da güçlendirmek ve personelinin yetkinliğini artırmak amacıyla eğitim ve tatbikatlarına da kesintisiz olarak devam ettiğini dile getirdi.

Tatbikatlara ilişkin bilgi veren Aktürk, şunları anlattı:

“TCG YZB.GÜNGÖR DURMUŞ ve TCG AYVALIK gemilerimiz tarafından NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 görevi kapsamında 10-11 Nisan’da, TCG GAZİANTEP gemimiz tarafından ise Mare Aperto Tatbikatı kapsamında 8-16 Nisan tarihleri arasında Cagliari/İtalya’ya liman ziyaretleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 görevi kapsamında yarın TCG AKÇAY, Cagliari/İtalya’da TCG AYVALIK’tan görevi devralacaktır. 11-13 Nisan tarihleri arasında NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 görevi kapsamında Arnavutluk Deniz Kuvvetlerine ait BUTRINTI tarafından İzmir’e, TCG AKÇAKOCA tarafından Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubu görevi kapsamında 11-12 Nisan’da Köstence, 16 Nisan’da ise Varna’ya liman ziyaretleri yapılması planlanmaktadır.”

Aktürk ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürlüğü başkanlığında yürütülen, “Bakanlıklar Arası Harita İşlerini Koordinasyon ve Planlama Kurulu”nun 2025 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın ise 15 Nisan’da Harita genel müdürlükte yapılacağını söyledi.

Savunma sanayi

Tuğamiral Aktürk, yerli, milli ve modern savunma sanayinin ürettiği harp araç gereçleri ile TSK’nın imkan ve kabiliyetlerinin her geçen gün daha da geliştirildiğini söyledi.

Bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarda, “Dragoneye-2 Termal Kamera, Zırhlı Akaryakıt Tankeri ve, Orta Menzilli Modern Tanksavar Füzesi”nin envantere alındığı bilgisini veren Aktürk, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi ile Kuzey Makedonya’da yerleşik ATS Grup arasında “Savunma Sanayi Alanında Stratejik İş Birliği Anlaşması”nın imzalandığını hatırlattı.

Aktürk, MKE’nin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan büyük ölçekli yatırımlar listesinde Kırıkkale’de silindirik barut ve muhtelif mühimmat üretimini kapsayan 818 milyon dolarlık yatırımıyla savunma sanayii firmaları arasında birinci, Türkiye’de tüm sektörlerde ise üçüncü en büyük yatırım sahibi olduğunu belirterek, tebriklerini iletti.

Öğrenci ve personel temini

Personel ve askeri öğrenci alım ve temin işlemlerinin, planlanan takvime uygun şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, “24 Mart’ta başlayan 2025 Yılı Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları Askeri Öğrenci Aday Tercih İşlemleri 18 Nisan’da sona erecektir.” bilgisini verdi.

Suriye’de son durum

MSB kaynakları, Bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Suriye’deki son durum ve İsrail’in Suriye’ye ait üsleri vurmasına yönelik sorular üzerine açıklamalarda bulunan kaynaklar, Türkiye’nin, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, savunma kapasitelerinin artırılması ve başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelelerine destek sağlandığını aktardı.

Bu kapsamda, eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmelerin devam ettiği bilgisini paylaşan kaynaklar, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’nin yegane amacı Suriye’nin toprak bütünlüğünün, istikrar ve güvenliğinin sağlanması ile terörden temizlenmesine yardımcı olmaktır. Türkiye’nin bunu yapmaya niyeti, kapasitesi ve vizyonu vardır. Bu amaçla yapılan ve yapılacak tüm faaliyetler iki devlet arasında varılan mutabakat kapsamında, uluslararası hukuka uygun ve üçüncü ülkeleri hedef almadan icra edilmekte ve edilecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri gittiği her yere istikrar ve barış götürmektedir ve kendisine tehdit olmayan kimse için tehdit değildir. Buna karşın İsrail, çatışmacı dış politika anlayışı ile hareket ederek Türkiye’yi haksız ithamlarla hedef göstermektedir. Provokatif açıklamalarla da iki ülke arasında sözde bir tansiyon/gerilim varmış gibi uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya, kafa karışıklığı yaratmaya çalışmaktadır. İsrail’in hukuksuz eylemlerini örtbas etmek amacıyla seçtiği bu yolu daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir.”

Suriye’de çatışmasızlık mekanizması kurulması

Bakanlık kaynakları, Türkiye ve İsrail arasında, “Suriye’de çatışmasızlık” için bir temas olup olmadığına dair sorular üzerine, “Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan’da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü SDG’nin Halep ve Tişrin Barajı’ndan çekildiğine yönelik iddiaların sorulması üzerine kaynaklar, “Daha önce terör örgütü SDG’nin Suriye hükümetiyle yaptığı anlaşmanın sahaya yansımalarının önemli olduğunu ifade etmiştik. Bu kapsamda terör örgütü SDG’nin Halep ve Tişrin Barajı’ndan çekilmesi ve Suriye hükümetine devrine yönelik hususlar tarafımızdan titizlikle takip edilmektedir.” yanıtını verdi.

GKRY’de Türkiye karşıtı yeni bir örgüt kurulmasına ilişkin haberler

Bakanlık kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) Türkiye karşıtı yeni bir terör örgütü kurulduğuna dair haberlere ilişkin, şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkına soykırım uygulayarak ENOSİS hedefiyle 1 Nisan 1955 tarihinde ilk eylemlerini gerçekleştiren ve Kıbrıs tarihine adını kanla yazdırmış olan EOKA terör örgütünün kuruluş yıl dönümü vesilesiyle GKRY ve Yunanistan tarafından yayımlanan mesajlar ve yapılan kutlamalar, kurulduğu iddia edilen yeni terör örgütünün motivasyonunu göstermesi açısından önem taşımaktadır. GKRY’de ve Yunanistan’da Türk düşmanlığının her geçen gün arttığı gözlemlenmekte; genç nesillere aileden başlayarak, okulda, kilisede, kışlada ENOSİS arzusunun verildiği ve Türk düşmanlığının körüklendiği görülmektedir. Bu gelişmeler Rum/Yunan zihniyetinin Kıbrıs politikasında geçmişten bugüne herhangi bir değişiklik olmadığını gözler önüne sermektedir.”

Türkiye’nin, Ada’da Kıbrıs Türkü’nün güvenliği ve KKTC’nin egemenliğine yönelik şiddet içeren herhangi bir eyleme izin vermeyeceğini vurgulayan kaynaklar, “İstenmeyen girişimlerin denenmesi durumunda bahse konu örgütün öncüllerinin akıbetine uğrayacağı unutulmamalıdır.” dedi.

Yunanistan, GKRY ve İsrail arasında Doğu Akdeniz’de kablo döşenmesi

Yunanistan, GKRY ve İsrail arasında deniz altına kablo döşenmesiyle ilgili NAVTEX ilan edilmesine yönelik çalışma başlatıldığına dair haberleri değerlendiren kaynaklar, şunları söyledi:

“Türkiye Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıya sahip ülkedir. Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki varlığı gözetilmeden maksimalist talepler çerçevesinde Yunanistan, GKRY ile üçüncü taraflar tarafından planlanan ve ülkemizin rızası alınmadan deniz yetki alanlarımızdan geçmesi planlanan, fizibiletesi olmayan, yeterli kaynak tahsis edilmemiş ve tamamen tahrik amaçlı projelerin Doğu Akdeniz’de ısrarla sürdürülmeye çalışılması mümkün değildir. Hak ve menfaatlerimizi gözetmeyen bu tür davranışlara karşı bizim tutumumuzda bir değişiklik bulunmamaktadır. Daha önce ne yaptıysak yine aynısını yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda ısrarcı olunmasının bir anlamı bulunmamaktadır. Bununla birlikte Ada’daki Türk varlığını yok sayan, hassas dengeleri bozma amaçlı her türlü girişime karşı Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli tüm tedbirler tarafımızdan alınmaktadır. Türkiye, GKRY’nin Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada’da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri kullanmaktan çekinmeyecektir.”

Saddam Hafter’in Ankara ziyareti

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretle ilgili sorular üzerine ise şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye ve Libya, derin tarihi ve kültürel bağları olan iki dost ülkedir. Bilindiği üzere, Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin 2020 yılında Türkiye’den yardım talebi üzerine sağladığımız destek ile sahada bir denge oluşmuş, ateşkes sağlanmış ve siyasi süreç başlamıştır. İlk günden beri amacımız Libya halkının birlik, beraberlik, barış ve istikrar içerisinde yaşamasıdır. Libya’da 4 Nisan 2018’de başlayan kardeş kavgasının yıl dönümü olan 4 Nisan 2025’te Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter ülkemizi ziyaret etmiş ve kardeş kavgasının sonlandırılması ile ‘Birleşik ve Tek Libya’ oluşturulması hedefi kapsamında yeni, önemli stratejik bir adım atılmıştır. Libya’yı artık Doğu-Batı olarak değil, Libya olarak anmanın zamanı gelmiştir. Bu resmi ziyaret, tüm Libya’yı kucaklayan ve Libya’daki kapsayıcı ve istikrarı teşvik eden politikamızın bir yansıması olması bakımından önem arz etmektedir. Libya’nın istikrarı ve selameti için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çaba göstererek, ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşımak için inisiyatif almaya devam edeceğiz.”

Muhabir: Utku Şimşek

İlgili Haberler