İpekyolu ilçesinde yaşayan doğuştan görme engelli 20 yaşındaki Turgut, çocukluk yıllarında müziğe ilgi duymaya başladı.
Kuzeninin flütüyle enstrüman çalmaya başlayan, duyduğu sesleri notaya dönüştürebilen Turgut’un, yapılan testlerde “kusursuz kulak” olarak nitelendirilen müzik yeteneğine sahip olduğu belirlendi.
Gitar kursuna 8 yaşında başlayan, ailesinin ve öğretmenlerinin desteğiyle kendini geliştirerek gitar türlerini, piyano, bateri, bağlama ve cajon çalmayı da öğrenen Turgut, karanlık dünyasını müzik tutkusuyla aydınlattı.
Geçen yıl yetenek sınavına girerek Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümünü kazanan genç müzisyen, azmi ve tutkusuyla çevresindekilere de örnek oldu.
“Beni görenler şaşırıyor ama ben de onların şaşırmasına şaşırıyorum”
Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisans yaparak akademisyen olmak isteyen Turgut, AA muhabirine, günün büyük bölümünde enstrüman çaldığını ya da müzik dinlediğini söyledi.
Çocukluk yıllarından bu yana müziğe ilgisinin olduğunu belirten Turgut, “Çocukken radyodan ve telefondan sürekli müzik dinliyordum. Müziğe olan ilgim arttıkça enstrüman çalmayı öğrenmek istedim. İlk kez kuzenimin flütünü çaldım ve böylece bir enstrümanla tanışmış oldum. O yıllarda sevdiğim müzik grubundan ilham alarak gitara yöneldim. 8 yaşındayken ailem gitar kursuna yolladı. Gitarda kendimi geliştirdikten sonra bağlama kursuna yazıldım ve kendimi daha da geliştirdim.” diye konuştu.
Bir dönem müziğe ara verdiğini anlatan Turgut, daha sonra engellilerin gittiği merkezde müzik atölyesine katıldığını ve oluşturdukları grupta gitar çaldığını dile getirdi.
Grupla bazı festivallerde ve TRT Müzik kanalında sahne aldıklarını anlatan Turgut, şunları kaydetti:
“Müzik Öğretmenliği Bölümü’nü ikincilikle kazandım. Beni görenler şaşırıyor ama ben de onların şaşırmasına şaşırıyorum. Birçok alanda kendini geliştirmiş engelliler var. Ben de kendimi geliştirerek müzik alanında kariyer yapıyorum. Öncelikli hedefim akademisyen olmak. Görme engelli müzisyen olduğum için yaşanan dezavantajları çok iyi biliyorum. Benden sonra eğitim alacak görme engelli müzisyenlerin sıkıntı yaşamaması için mücadele edeceğim.”
“Müzik oğluma iyi geldi, oğlum da bize iyi geliyor”
4 çocuk annesi Leyla Turgut, oğlunun çocukluk yıllarından bu yana müziğe ilgisinin olduğunu belirtti.
O dönemlerde bunun geçici bir heves olduğunu düşündüğünü söyleyen Turgut, “Oğlum yıllar geçtikçe kendini geliştirdi. Müzik öğretmeni olmak istediği çok belliydi. Şimdi hayalini gerçekleştiriyor. Çok zor zamanlar yaşasak da şu an çok mutluyuz. Can, günün büyük bölümünü enstrüman çalarak geçiriyor. Evde her türlü müzik aletimiz var. Müzik oğluma iyi geldi, oğlum da bize iyi geliyor. Bütün gün onu dinliyoruz. Çok güzel enstrüman çalıyor. Oğlumun engelli bireylere ışık olmasını istiyorum. Can’ın akademisyen olması güzel bir örnek olacak.” ifadelerini kullandı.
Turgut’un lisedeyken müzik atölyesinden çıkmadığını anlatan lisedeki müzik öğretmeni Hicret Gökçenay Kozan da şunları aktardı:
“Çok yetenekli bir öğrenciydi. Günün tamamını müzik atölyesinde geçiriyordu. Enstrümanlara çok meraklıydı. Bütün müzik aletlerini tanımak istiyordu. Biz de öğrencimize rehberlik ettik. Her zaman müzik öğretmeni olmak istediğini söylüyordu. Elimizden gelen bütün desteği verdik ve sınava hazırladık. Hedefine ulaştı, biz de çok mutlu olduk.”
Muhabir: Nevzat Umut Uzel