İzmit Körfezi’nde 67 Yıl Önce Yaşanan Vapur Faciasında Ölen Yakınlarını Unutamıyor Haberi

Yayın: 15:20 - 28.02.2025
Güncelleme: 15:20 - 28.02.2025

KOCAELI (AA) – Büyükarman’ın İzmit Tekel başmüdürü olan babası Şadan, annesi Ceyhan ve ablası Zeynep Dinçer ile ailenin evlatlığı Emine Gümüş’ün de yolcuları arasında bulunduğu Üsküdar Vapuru’nun şiddetli lodos nedeniyle 1 Mart 1958’de İzmit Körfezi’nde batması sonucu çoğu lise öğrencisi 400’e yakın kişi hayatını kaybetti.

Hasta olduğu için o gün babaannesiyle evde kalan Büyükarman, yaşanan faciada babası ve ablasını kaybetti, annesi ise körfezin soğuk sularında verdiği 4 saatlik zorlu mücadelenin ardından sağ kurtuldu.

Büyükarman, annesinin hayatta kalmasıyla bir nebze teselli bulsa da babası ve ablasının yokluğu, hayatında derin boşluk bıraktı.

“Düşündüğüm tek şey, hiç olmazsa annemin sağ kalmasıydı”

Nuray Dinçer Büyükarman, AA muhabirine, vapurun battığı gün babası, annesi, ablasının yazlık evlerinin olduğu Ulaşlı’ya gitmek üzere evden çıktığını söyledi.

Rahatsız olduğu için babaannesiyle kaldığını anlatan Büyükarman, ağabeyinin de basketbol antrenmanı olduğu için yazlığa gitmediğini kaydetti.

Büyükarman, o gün havanın bir anda kararmaya başladığını belirterek, şöyle devam etti:

“Fevkalade bir fırtına başladı, balkondaki sandalyeler havalandı. İzmit’te halkın deniz tarafına koştuğunu gördük. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorduk. Sonra babamın arkadaşları, komşularımız ve tanıdıklarımız evimize gelmeye başladı. Konuşmalardan vapurun battığını ve büyük bir felaket yaşandığını öğrendik. Elimden bir şey gelmediği için evde bekliyordum ama abim, arkadaşlarıyla deniz tarafına koşmuştu. Biz evde çaresiz beklerken, eve gelenler haber getiriyordu. ‘Şadan bey ve Zeynep bulunmuş.’ dediler ancak babam ve ablamın hayatını kaybettiğini söylediler. İzmit Askeri Hastanesi’ne götürülmüşlerdi. Annem ise kayıptı. Bu haberi alınca çocuk aklımla düşündüğüm tek şey, hiç olmazsa annemin sağ kalmasıydı.”

“O gün hasta olmasaydım ben de ailemle olacaktım”

“Annem en son kalmış, babam ve ablam ise muhtemelen atlamış ya da dalgalara kapılmışlardı.”diyen Büyükarman, şunları kaydetti:

“Annem, denizde babam ve ablamla karşılaştığını anlatıyordu. Babam, anneme ‘Hiç üzülme, korkma, bizi kurtarmaya gelecekler.’ demiş. Ancak dalgalar onları ayırmış. Annem can simidine tutunmuş, vapurdan kopan kapı da ona destek olmuş. Çok iyi bir yüzücü olduğu için uzun süre direnmiş. Babam son anlarında, anneme ‘Evi bırakma, çiçekleri çok severim.’ demiş. Annem, dalgalara daha fazla direnemeyince kendini suya bırakmış. Babamı motor bot gibi bir şeyle sahile çıkarmışlar. Babam ve ablam yan yana can simidinin içinde donmuş halde bulundu. O gün hasta olmasaydım ben de ailemle olacaktım.”

“Bu yokluğu hissettirmemeye çalıştı”

Büyükarman, babası ve ablasının cenazelerinin Ulaşlı’da defnedildiğini aktararak, kendilerinin de oraya taşındıklarını, annesinin ölene kadar burada yaşadığını dile getirdi.

Kazanın ardından büyük boşluk yaşadığını kaydeden Büyükarman, “Etrafınızdaki insanlara da üzülüyorsunuz. Zaman geçtikçe onların da acı çektiğini, kayıplar verdiğini görüyorsunuz. Kendinizle beraber onları da düşünüyorsunuz. Ama annem çok güçlü bir insandı, güçlü yapıya sahipti. Bu yokluğu hissettirmemeye çalıştı.” şeklinde konuştu.

“Körfeze uygun bir vapur değildi”

Büyükarman, üzerinden 67 yıl geçmesine rağmen acısının ilk günkü gibi taze olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hafızam çok kuvvetlidir. Vapurun şeklini şemalini, her şeyini hatırlıyorum. Hepimiz biniyorduk çünkü kara yolu meşakkatliydi. Vapur çok eskiydi, harap haldeydi. Her tarafından ses geliyordu. Çok sıkışıktı, dar yapısı vardı. Çocuklar sıkıntıya gelemez, hele ablam hiç sevmezdi bu sıkışıklığı. Vapurun yanından tekne geçtiğinde oluşan dalga bile vapuru çok fazla etkiliyordu. Sandal gibi vapurdu ama büyük kalabalıkla gidiyordu. Sanırım batmadan önce seferden kaldırılması için bazı girişimler olmuştu. Babamın çok yazıları var. Körfezden kaldırılması gerektiğini, çoğu yolcunun öğrenci olduğunu ve bir kazanın yaşanabileceğini defalarca bildirmişti. Ama maalesef deniz yolları bu uyarıları dikkate almamış. Körfeze uygun bir vapur değildi.”

Muhabir: Şahin Oktay

Exit mobile version