Dede Mesleği Tostçuluğu Siparişlerin Yanına Acil Durum Düdüğü Ekleyip Sürdürüyorlar Haberi

Yayın: 12:40 - 13.02.2025
Güncelleme: 12:40 - 13.02.2025

Fatih’in Laleli semtinde 1975 yılında açtığı büfeyi işleten Ayvacı’nın torunları Mervan Yılmaz ile Şamil Yılmaz, dedelerinin mesleğini sosyal sorumluluk projesine dönüştürdü.

Türkiye’nin deprem bölgesi olduğuna dikkati çekmek için harekete geçen kardeşler, Bağcılar’daki paket servisle hizmet veren restoranlarına gelen her siparişin yanına 3 boyutlu yazıcılarda organik malzemelerle ürettikleri acil durum düdüğünü de ekliyor.

Siparişlerin yanında, “Bu düdük, hem küçük bir hediye hem de hayat kurtarıcı bir anlam taşır. İstanbul, deprem riski yüksek bir bölgede yer aldığı için düdük sesi hayat kurtarabilir. Hediyemiz mısır nişastasından elde edilmiş, çevre dostu organik bir malzemedir.” notu da müşterilere gönderiliyor.

Mervan Yılmaz, AA muhabirine, iki kardeş olarak medya sektöründe çalıştıklarını, aynı zamanda arama kurtarma gönüllüsü olduklarını söyledi.

Kardeşiyle sosyal sorumluluk projesi yapmayı amaçladıklarını dile getiren Yılmaz, “Dedem ticareti çok seven bir insan. Ben de dedesini ve ticareti çok seven bir insanım. Biz normalde medyacıyız hatta yüksek lisanslı tostçularız. ‘Medya sektörünün haricinde neler yapabiliriz?’ diye düşündük. Bir paket servis restoranı açtık. Dedem, 1975 yılında İstanbul Üniversitesi’nin kenarındaki büfenin sahibiydi, 10 yıl boyunca orayı işletti, ardından işi bıraktı. Ayakkabıcılık yaptı, pasta sattı. Kafasında tepsiyle simit sattı, birçok iş yaptı. Biz de sırayla hepsini yapacağız. Tostla başladık.” diye konuştu.

“Paket servisin içerisinde, hazırladığımız 3-D düdükleri ve teşekkür kartını ilettik”

Afetin ardından yapılan arama kurtarma çalışmalarında enkazda kalanların bulunmasının sancılı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “En ufak tırnak kazısı bile bir canlının, bir insanın kurtarılması için çok önemli. Biz de her insanın kolayca yanında taşıyabileceği bir düdük tasarladık ve 3-D makinelerde bastık. ‘Burada insanlara verimli olabilecek bir şey yapmalıyız.’ dedik. Paket servisin içerisinde, hazırladığımız 3-D düdükleri ve teşekkür kartını ilettik.” ifadelerini kullandı.

Bu düdüklerin, çevredeki işletmelerin de dikkatini çektiğini anlatan Yılmaz, böylece farkındalık oluşturduklarını kaydetti.

Yılmaz, “Bununla birlikte elektronik ticaret ve paket servis işi yapan işletmeler, ‘Biz de böyle bir şey yapmak istiyoruz. Bu düdükleri nereden temin edebiliriz?’ diye geri dönüş sağladılar. Bu talepte bulunan işletmelere de destek veriyoruz.” dedi.

Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunun altını çizen Yılmaz, Türkiye’de çok rahat yapılabilecek bu projenin afetlere göre de değerlendirilebileceğini anlattı.

Dede Fahrettin Ayvacı ise “Çok güzel oldu bu düdük davası. Ben memnunum, torunlarım şahane. Deprem için çanta hazırlıyoruz. Bu düdüğün o çantanın içinde durması lazım. Torunlarımı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

Muhabir: Fatma Nur Duman

Exit mobile version