Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Cumhurbaşkanımızın ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkündür.’ Çağrısı Adaletin Yankısıdır Haberi

Yayın: 09:46 - 28.02.2025
Güncelleme: 09:46 - 28.02.2025

İletişim Başkanlığınca, İstanbul’da bir otelde düzenlenen “Türkiye-Afrika Medya Forumu”ndaki konuşmasında Altun, forumu Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında iletişim ve medya alanında varlık bulan, stratejik, son derece anlamlı bir buluşma noktası zemini olarak telakki ettiklerini belirtti.

Forumun, halihazırdaki güçlü işbirliklerini daha da ileriye taşıyacağına canıgönülden inandıklarını ifade eden Altun, Afrikalı dostları, Afrika’ya gönül vermiş panelistler ve uzmanlarla Türkiye-Afrika medya ilişkilerini derinlemesine ele alacaklarını, ortak vizyon çerçevesinde atacakları yeni ve güçlü adımları müzakere edeceklerini söyledi.

Altun, bu adımları atarken sadece stratejik işbirliği perspektifiyle değil tarihi ve kültürel bağları esas alan anlayışla, kardeşlik hukukunu gözeten yaklaşımla hareket edeceklerini, yol alacaklarını dile getirdi.

Eşit ortaklık, karşılıklı yarar, güven ve kardeşlik temelinde güçlenen ilişkilerin, son 23 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Afrika Açılımı”ndan “Afrika Ortaklık Politikası”na dönüştüğüne işaret eden Altun, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla, “Afrika Yılı” ilan edilen 2005’te Afrika Birliği’ne gözlemci olarak katıldığını, 2008’de de “stratejik ortak” ilan edildiğini söyledi.

Altun, birincisi 2008’de İstanbul’da, ikincisi 2014’te Malabo’da, üçüncüsü 2021 yılında yine İstanbul’da gerçekleştirilen “Türkiye-Afrika Ortaklık Zirveleri”yle Afrika kıtasıyla ilişkilerin kurumsallaştığını ve güçlü bir zemine oturduğunu kaydetti.

“Afrika kıtasında 12 olan büyükelçilik sayımız, bugün 44’e ulaşmıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugüne kadar 31 Afrika ülkesine 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini dile getiren Altun, “Bu üst düzey ziyaretler, ülkemizin Afrika kıtasına verdiği önemin, stratejik ilişkileri kazan-kazan ilkesiyle sürdürme ve geliştirme arzusunun açık bir tezahürüdür. Bir başka etkileyici işaretse büyükelçilik sayılarımızdaki artıştır. 2002 yılında Afrika kıtasında 12 olan büyükelçilik sayımız, bugün 44’e ulaşmıştır. Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı ise 2008’de 10 iken şu an 38’e yükselmiştir.” dedi.

Altun, güçlü şekilde tesis ettikleri diplomatik ilişkilerin yanı sıra Türkiye’nin, Afrika kıtasıyla ticaret, yatırım, eğitim, kültür, güvenlik ve askeri işbirliği gibi pek çok alanda güçlü ortaklıklar kurduğunu ve kurmaya devam edeceğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bugüne kadar Afrika ülkeleriyle ahdi altyapımızı güçlendirmek için 49 ülkeyle Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması, 32 ülkeyle Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, 17 ülkeyle Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması, 35 ülkeyle Askeri Çerçeve Anlaşması, 21 ülkeyle Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması (ASEİŞ) ve 29 ülkeyle Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Türkiye, insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de kıtanın istikrarını güçlendirmektedir ve buna katkı sunmaktadır. Bakanlıklarımız, Türk Hava Yolları, TİKA, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü ve Afrika Evi başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşumuzla sivil toplum örgütlerimiz, tüm birikim ve imkanlarıyla Afrikalı dostlarımızla işbirliklerini sürdürmektedir, yeni işbirliği alanları oluşturmaktadır.”

“Maarif Vakfımız, FETÖ’yle kararlı bir şekilde mücadele ediyor”

Türk Hava Yollarının bugün Afrika’da 41 ülke ve 62 noktaya uçuş gerçekleştirerek Türkiye ile kıta arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini ve kültürel etkileşimi artırdığını belirten Altun, “Eğitim felsefesinin temelinde insan sevgisi, dayanışma ve paylaşma olan, Anadolu irfanının bir tezahürü olarak kurulan Maarif Vakfımız, öğrenci yetiştirme, müfredat geliştirme, öğretmen eğitimleriyle bölgede hem eğitim-öğretim seferberliği ortaya koymakta hem de FETÖ’yle mücadele noktasında kararlı bir şekilde adımlar atmaktadır. Afrikalı dostlarımız da bu mücadelemizde elbette bizlere canıgönülden yol arkadaşlığı yapmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adaletsizliğe dayalı dünya sistemini değiştirmek arzusunda olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Daha adil bir dünya mümkündür.’, ‘Dünya beşten büyüktür.’ çağrıları, tarihin derinliklerinden yükselen adalet ve özgürlük seslerinin yankısıdır. Bu yankıdan beslenen bizler, Afrika ülkelerinin iç meselelerine dahil olmaktan ziyade, arabuluculuk rolümüzle kıtanın barışına, adalet ve özgürlüğün tesisine katkı vermek için çaba sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın lider diplomasisindeki başarısı ve Türkiye’nin arabuluculuk becerisi, Türkiye’yi Afrika’da istikrarlaştırıcı bir güç olarak konumlandırmaktadır.”

Somali ve Etiyopya liderlerinin geçen aralık ayında Ankara’da imzaladıkları Ankara Bildirisi’nin bunun örneği olduğuna işaret eden Altun, bu anlaşmanın bir çıktısı olarak 10 gün önce iki ülkenin teknik heyetlerinin Ankara’da müzakerelerin ilk turunu tamamladıklarını dile getirdi.

Altun, Türkiye olarak, Afrika’nın zengin potansiyelini ortaya çıkarmak için “Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler” üretmeye gayret ettiklerini vurguladı.

Medya ve iletişim alanına da bu yaklaşımla baktıklarını, bu anlayışla meseleyi ele aldıklarını kaydeden Altun, “Küresel medya ekosisteminin hakikat ve adalet temelinde işlemesi gerektiğini, Afrika’nın küresel medyada kendi sesiyle ve en doğru şekilde temsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Afrika’nın negatif yönleriyle, savaşlar, hastalıklar gibi negatif unsurlarla değil gerçek potansiyeliyle, gerek dinamizmiyle yansıtılmasını ve o hakikatin temsil edilmesini arzu ediyoruz ve bu noktada gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Bugün ne yazık ki Batılı müesses medya düzeni içindeki Afrika temsilleri çoğunlukla tek taraflıdır, ön yargılıdır, stereotiplerle bezenmiştir, manipülatiftir ve dezenformatif bir çerçeve içinde kendisini göstermektedir.” diye konuştu.

“Türkiye olarak Afrika ile her türlü tecrübe ve deneyim paylaşımına hazırız”

Karşılarında çarpık bir anlatı rejiminin bulunduğunu ifade eden Altun, “Bu rejimin bertaraf edilmesi için şeksiz şüphesiz güçlü, bağımsız ve tarafsız bir medya ekosistemi inşa etmek zorundayız. Bunu birlikte yapmak zorundayız ancak bu suretle biz Afrika’nın kendi hikayesini, kendi sesiyle anlatmasına katkı sunabiliriz. Bizler Türkiye olarak Afrika’yla bu bağlamda her türlü tecrübe ve deneyim paylaşımına da hazırız. Bu bağlamda ortak içerik üretimi ve teknik işbirlikleriyle bu hikayenin anlatımına katkı sunmayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Altun, bugüne dek İletişim Başkanlığının şemsiyesi altında, Anadolu Ajansı ve TRT’yle birlikte, kamu yayıncılığı perspektifiyle Afrika’ya yönelik sundukları katkılara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“2018 yılından bu yana Senegal, Cezayir, Libya, Gine-Bissau ve Ruanda’yla işbirliği protokolü ve mutabakat zaptı imzaladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdimini kaleme aldığı ‘Türkiye’nin Afrika’ya Dost Eli’ isimli eserimizi, ulusal ve uluslararası kamuoylarının istifadesine sunduk. Mayıs 2022’de düzenlediğimiz Afrika-Medya Zirvesi’nde 450’ye yakın katılımcının iştirakiyle güçlü bir entelektüel müzakere zemini oluşturduk. Temmuz 2022’de gerçekleştirdiğimiz Stratcom Kenya etkinliği kapsamında 60 gazeteciye kriz yönetimi, doğruluk kontrolü ve dezenformasyonla mücadele konularında eğitimler verdik.”

Altun, 2023 yılının eylül ayında Libya’daki sel felaketi sonrasında basının koordinasyonunu sağlayarak ulusal ve uluslararası kamuoyuna doğru haber ulaştırdıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Yerli ve milli imkanlarımızla geliştirdiğimiz Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Somali’deki görevine başlamasını, uluslararası basın aracılığıyla dünya kamuoyunun dikkatine sunduk. Bu kapsamda 24 farklı uluslararası medya kuruluşunun haber çalışması yapmasına imkan sağladık. ‘Kıtayla ilgili alışılagelmiş algılara ve tek taraflı bilgi akışına özgün bir perspektifle yeni bir soluk’ getirmek maksadıyla 2023 yılında yayın hayatına başlayan TRT Afrika, Hausa, Svahili, İngilizce ve Fransızca dillerinde yayın yaparak kıtanın kültürünü, değerlerini ve elbette güzelliklerini hakikate uygun bir şekilde anlatma arayışı içerisinde faaliyetlerine devam ediyor ve bunu Afrikalı gazeteciler eliyle, onların bizzat katkılarıyla, onları istihdam ederek yapıyor.”

Fotoğraf: Hakan Akgün/AA

“Anadolu Ajansımız, Afrikalı 377 medya çalışanının uzmanlaşmasına katkı sundu”

Bunun yanı sıra TRT Arabi’nin de Afrika kıtasının 8 kritik ülkesinde doğru ve tarafsız gazetecilik yaparak hakikati uluslararası kamuoyunun istifadesine sunduğunu kaydeden Altun, medya ve iletişim alanında pozitif değişimin katalizörü olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren uluslararası televizyon kanalı TRT World’ün Afrika Masası ile Afrika’ya özel önem atfettiğini söyledi.

Altun, Afrika’ya özel belgesel çalışmaları da yapan TRT World’ün “Africa Matters” programıyla da kıtanın farklı ülkelerinde, bölgelerinde yayınlarıyla öne çıktığını belirterek, şunları ifade etti:

“Tüm bunların yanında Anadolu Ajansımız, düzenlediği 20’yi aşkın eğitim programıyla Afrikalı 377 medya çalışanının uzmanlaşmasına katkı sundu. Dahası Afrika kıtasından Nijerya Haber Ajansı (NAN), Zimbabve Haber Ajansı (New Ziana) ve Cezayir Haber Ajansı (APS) ile işbirliği anlaşmaları imzaladı. Anadolu Ajansı, bu işbirliklerini günden günde daha da yoğunlaştırıyor. Esasen şunu vurgulamak isterim ki uluslararası medya kuruluşlarının kıta ülkeleri ve halkları hakkında ötekileştirici, dışlayıcı, ön yargılı ve ön yargıları ne yazık ki besleyici yayınlarına karşı İletişim Başkanlığımız, TRT’miz ve Anadolu Ajansımızla birlikte var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bu mücadeleyle Afrika tarihine, kültürüne, değerlerine ve özellikle insan hikayelerine odaklanarak Batı medyasının ötekileştirici anlatılarını yapıbozuma uğratmaya çalışıyoruz.”

Bu çabalarını ve çalışmalarını hakikat mücadelelerinin bir cüzü, bir parçası olarak değerlendirdiklerini kaydeden Altun, “Bugün hakikat mücadelemizin hiç kuşkusuz önündeki en büyük engel, giderek büyüyen dezenformasyon tehdididir. Dezenformasyon, bugün sadece Türkiye’nin yahut Afrika ülkelerinin değil tüm insanlığın ortak sorunudur. Dezenformasyon, her şeyden önce bir güvenlik sorunudur, insanın varoluşuna yönelik bir tehdittir. Savaş, iklim değişikliği ve ekonomik çöküş gibi sorunlar, nasıl insanlık adına hızla çözmemiz gereken sorunlarsa aynı şekilde dezenformasyon da o mahiyette sorundur. Bu tehdide karşı küresel alanda yapılacak her mücadele, özgürlük, istikrar, barış, adalet ve demokrasinin var olduğu bir toplumsal düzeni kurmamıza katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.

Altun, bahse konu toplumsal düzenin tesis edilmesinin, ayrımcılığın, nefret söyleminin, toplumsal kutuplaşmanın, ideolojik düşmanlıkların ve kamu düzenine zarar verecek sistematik dezenformasyonların önüne geçilmesiyle mümkün olduğuna işaret ederek, dezenformasyon kampanyalarının, Afrika toplumlarının da istikrarını, barışını ve refahını zedeleyen başlıca meydan okumalardan olduğunu söyledi.

Afrika’nın tarihsel süreç boyunca birçok dezenformasyon kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Altun, sömürgecilerin ne yazık ki hala Afrika kıtası üzerinde dezenformasyon kampanyalarını sürdürdüğüne tanıklık ettiklerini belirtti.

Altun, Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezinin yaptığı araştırmaya göre, Afrika kıtasındaki dezenformatif içeriklerin 2022 yılından bu yana yaklaşık 4 kat arttığına ve doğrudan bölgenin istikrarını tehdit eden noktaya ulaştığına dikkati çekti.

“Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde kapsamlı bir dezenformasyonla mücadele altyapısına sahibiz”

Bu bağlamda, Afrika’yla güçlü ekonomik ve siyasi ilişkileri medya ve iletişim alanlarına da taşımanın, sadece bölgesel dostluğu güçlendirmekle kalmayacağını, istikrar, birlikte yaşama kültürü ve demokrasiye de önemli katkılar sağlayacağını vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

“Burada, huzurlarınızda memnuniyetle ifade etmek isterim ki Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde eğitim, teknoloji ve iletişim boyutuyla kapsamlı bir dezenformasyonla mücadele altyapısına sahibiz. Zira Türkiye de bu bağlamda kötücül, sistematik dezenformasyon kampanyalarına maruz kaldı ve bunların ne denli zararlı etkilerinin olduğunu çok iyi biliyor. Biz de bu doğrultuda güçlü bir kampanya yürüterek, güçlü bir altyapı oluşturarak dezenformasyon kampanyalarıyla mücadele ediyoruz. Bu bağlamda birikimimizi, yöntemlerimizi, stratejilerimizi, taktiklerimizi ve gelişen teknolojik altyapımızı siz Afrikalı dostlarımızla paylaşmaya ve yeni işbirliği alanları oluşturmaya hazırız. Bu işbirliğinin hem Afrika bölgesinde hem de dünyada hakikat mücadelesine ve Afrika’nın sahici sesinin duyurulmasına, zenginliklerinin dünyaya anlatılmasına fayda sağlayacağına inanıyorum.”

Altun, Türkiye olarak tüm Afrika ülkeleriyle birlikte, el ele yürümekten büyük memnuniyet duyduklarını ve işbirliklerinin daha da gelişmesini arzu ettiklerini ve bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Programda Libya İletişim ve Siyasal İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Walid Ammar Ellafi, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, AA İdari ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Enis Peru, AA Akademi ve Yayın Koordinatörü Yahya Bostan, Afrika Yayın Birliği Üst Düzey Yöneticisi Gregoire Ndjaka, büyükelçiler ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu davetliler ile yerli ve yabancı basın mensupları da yer aldı.

Muhabir: İrem Demir

Exit mobile version